5237 sayılı Türk Ceza Kanunu madde 37 – 41 arasında düzenlenen suça iştirak; suçun hukuki tanımında yer alan fiilin bir kişi tarafından değil de birden fazla kişinin anlaşarak fikir ve eylem birliği yapması sonucu işlenmesidir. Suça iştirakten söz edebilmek için aranan bazı şartlar vardır;

  • Birden fazla fail olmalı,
  • Suçun icrasına başlanmalı,
  • Failler arasında birlikte suç işleme kararı olmalı,
  • Faillerin suçun konusu üzerinde fiili hâkimiyetleri bulunmalı,
  • Eylem kasten ve hukuka aykırı olarak işlenmelidir. Taksirle işlenen suç olmamalıdır.

Suça iştirak; kanunda ‘faillik’ ve ‘şeriklik’ olmak üzere iki ayrı şekilde düzenlenmiştir.

 

Faillik Nedir?

 

Faillik, suçun yasal tanımında yer alan fiili gerçekleştiren kişiler için ve suçun işlenmesinde başkasını araç olarak kullanan kişi veya kişilerin içinde bulunduğu sorumluluk halidir. Faillik TCK md 37’de düzenlenmekte ve Müşterek Faillik - Dolaylı Faillik olmak üzere ikiye ayrılmaktadır.

  • Müşterek Faillik ile Suça İştirak – TCK md. 37/1; Suça katılanların birlikte suç işleme kararıyla, suçun konusu üzerinde fiili hâkimiyet kurmasıdır. Burada önemli olan kasten işlenebilecek bir suç olması ve faillerin bu suç üzerinde ortak hâkimiyetlerinin bulunmasıdır.

 

  • Dolaylı Faillik ile Suça İştirak – TCK md. 37/2; Kişinin başkasını kullanarak suç işlemesi halidir. Burada dolaylı fail asıl fail gibi cezalandırılır. Kusur yeteneği olmayanları suçun işlenmesinde araç olarak kullanan kişinin cezası, üçte birden yarısına kadar artırılır.

 

Şeriklik Nedir?

 

5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 38. Maddesinde ‘’azmettirme’’ ve 39. Maddesinde ‘’yardım etme’’ şeklinde şeriklik düzenlenmiştir. Şerikler faillikte olduğu gibi kendi fiilinden doğrudan sorumlu değil, başkasının işlediği suç sebebiyle Bağlılık Kuralı (TCK Md. 40) ile dolaylı olarak sorumlu olmaktadır. Bu nedenle de şeriklerin cezası failin işlediği fiile veya kişiye göre artış veya azalış gösterebilir.

 

Suça Azmettirme Suretiyle İştirak  (TCK md. 38)

 

Suça azmettirme, belli bir suçu işleme konusunda henüz bir düşüncesi olmayan bir kişinin bu suçu işlemeye karar vermesinin sağlanmasıdır. Azmettirici kişi ikna, telkin vb. yollarla kişinin karar almasında rol üstlenmesi sebebiyle işlenen suçun cezası neyse onunla cezalandırılır. Üstsoy ve altsoy ilişkisinden doğan nüfuz kullanılmak suretiyle suça azmettirme halinde, azmettirenin cezası üçte birden yarısına kadar artırılır. Çocukların suça azmettirilmesi halinde, bu fıkra hükmüne göre cezanın artırılabilmesi için üstsoy ve altsoy ilişkisinin varlığı aranmaz.

Azmettirenin belli olmaması halinde, kim olduğunun ortaya çıkmasını sağlayan fail veya diğer suç ortağı hakkında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası yerine yirmi yıldan yirmi beş yıla kadar, müebbet hapis cezası yerine on beş yıldan yirmi yıla kadar hapis cezasına hükmolunabilir. Diğer hallerde verilecek cezada, üçte bir oranında indirim yapılabilir.

 

Suça Yardım Etme Suretiyle İştirak  (TCK md. 39)

 

Suç işleme kararını vermiş olan kişiye suçu işlemesi hususunda maddi veya manevi olarak katkıda bulunan kişi yardım eden sıfatıyla iştirak suçunu işlemiş sayılır. Yardım etmede hareket üzerinde hâkimiyet kurulmamakta, yalnızca suçun icrası kolaylaştırılmaktadır. Suçun işlenmesine yardım eden kişiye, işlenen suçun ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasını gerektirmesi halinde, on beş yıldan yirmi yıla; müebbet hapis cezasını gerektirmesi halinde, on yıldan on beş yıla kadar hapis cezası verilir. Diğer hallerde cezanın yarısı indirilir. Ancak, bu durumda verilecek ceza sekiz yılı geçemez.

 

Hangi Hallerde Kişi İşlenen Suçtan Dolayı Yardım Eden Sıfatıyla Sorumlu Olur?

 

  • Suç işlemeye teşvik etmek veya suç işleme kararını kuvvetlendirmek veya fiilin işlenmesinden sonra yardımda bulunacağını vaat etmek.
  • Suçun nasıl işleneceği hususunda yol göstermek veya fiilin işlenmesinde kullanılan araçları sağlamak.
  • Suçun işlenmesinden önce veya işlenmesi sırasında yardımda bulunarak icrasını kolaylaştırmak.

 

Suça İştirak Halinde Bağlılık Kuralı (TCK md. 40)

 

Suça iştirak için kasten ve hukuka aykırı işlenmiş bir fiilin varlığı yeterlidir. Suçun işlenişine iştirak eden her kişi, diğerinin cezalandırılmasını önleyen kişisel nedenler göz önünde bulundurulmaksızın kendi kusurlu fiiline göre cezalandırılır. Özgü suçlarda, ancak özel faillik niteliğini taşıyan kişi fail olabilir. Bu suçların işlenişine iştirak eden diğer kişiler ise azmettiren veya yardım eden olarak sorumlu tutulur. Suça iştirakten dolayı sorumlu tutulabilmek için ilgili suçun en azından teşebbüs aşamasına varmış olması gerekir. Hazırlık hareketlerinde kalmış bir eyleme yardım eden veya azmettiren kişinin cezalandırılması olanaklı değildir.

 

Suça İştirak Halinde Gönüllü Vazgeçme (TCK md. 41)

 

İştirak halinde işlenen suçlarda, sadece gönüllü vazgeçen suç ortağı, gönüllü vazgeçme hükümlerinden yararlanır. Gönüllü vazgeçmenin uygulanacağı haller;

  • Gönüllü vazgeçenin gösterdiği gayreti dışında başka bir sebeple işlenmemiş olması,
  • Gönüllü vazgeçenin bütün gayretine rağmen işlenmiş olması.